15 Mart 2014 Cumartesi

Buhran...

İnsanların masumiyeti ve niyeti nin ne denli önemli olduğunu söylemek istedim.  Her zaman Allah’ın niyeti temiz olanın yanında olduğunu, şimdi yanında değilse bile bir gün yanında olacağını savundum. Ben, ön yargı kötü bir şeydir dediğimde 15 yaşındaydım. Her zaman insanların ne olduklarından çok neyin nasıl olduğu konusunu savundum. Ben, hayatı seçim yapılabilecek şeyler ve seçim yapılamayacak şeyler olarak 2 konuda ele aldım hep. Güzel bir kızın güzelliğinden çok onun aslında nasıl bir insan olmak istediğini araştırdım. Seçim yapmak ve seçim yapamamak…
Hayatta bazı şeyler vardır ki seçemezsin. Onlar; kaderin değiştirilmez sayfalarına yazılmıştır. Her ne kadar çıkartmak istesen de çıkartamazsın, silemezsin. Belki de ANI olmuştur  onlar. Anılar önemlidir. İyiler ve kötüler olarak onlar hep oradadır. Hep bir köşede… Silemezsin, yakamazsın, yok edemezsin.
Yazının başında da dediğim gibi. Ön yargı kötüdür. Yok eder adamı. Ben hep insanın güzelliğini savundum. Irk, din, kültür, ya da dilinin ne olduğu önemli değildi. Solcu ya da sağcı olmasının da önemi yoktu benim için. Açık ya da kapalı olmasının da tabi. Dinci ya da marjinal olması da. Realist ya da sürrealist olması da. Ben insan bilinçaltına inandım. Ama Sigmun Freud tipi; insanların yaptıkları konuştukları ya da dil sürçmeleri insanın bilinçaltını yansıtır diyenlere değil... Orada saklanan vahşete buhrana ve nefrete inandım. Bilinçaltı çöplüğü vardır.  İnsanlar bazı psikolojilerde insanlar anlamsız şeyler yaparlar. Bu davranışlara anlam yükleyen insanlar da vardır…
14 yaşında Hip-Hop ile başladı müzik serüvenim.O zamanlardan beri hep derdim şunu; ''Bana sınırsız müzik ve sigara versinler ölene kadar tek başıma bir kulübe de yaşarım.'' Lanet olasıca üniversitenin bana getirdiği bir kaç şey vardı. İnsanları tanımak gibi Electronic müzik gibi. The prayer ile başladı bu serüven. The prayer’dan sonra dedim ki işte benim yapmak istediğim şey bu. Ben, masum insanların, sıkıntılarını melodilerle anlatılabilmesine aşık olmuştum. Hayatta ilk kez bir şeye bu benim davam dedim. Benim davam masum insanların davasıydı.
Benim davam The Prayer dır.
Benim davam masum insanların davasıdır.
Ve benim davam Müziktir...