27 Nisan 2013 Cumartesi

27 Nisan 1992

Merhaba moruk dünün ardından gene geldim ben. Anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki keşke takip edilme kaygım olmasa ve ben herşeyi okuyanlarla paylaşabilsem. Ama ama maalesef konuşamıyorum.

  Bugün benim doğum günüm moruk. Çok önemli olan, sabır taşı olan, dert deryası haline gelmiş olan benim doğum günüm. 21 yaşıma girdim. Geçen 20 yıl bana hiçbi bok vermemiş olsa da kendime göre hayallerim hırslarım, ütopyalarım ve ben bunu yapacağım dediğim şeylerim var. Onların üstüne giderek belki de mutluluğu yakalayacağım bu hayatta.

  20. yaşım çok boktan geçti dostlarım. O kadar alengirli o kadar çok sorun yaşadım ki geçen sene doğum günümle bugün arasında. bi sürü aksilik, aksaklık, sorun... Bi ara hayatım bunların üzerine kuruluydu. O kadar alışmıştım ki o sorunlarımla birlikte yaşamımı sürdürmeye. Artık hayat bana ne verdiyse onu kabullenmek zorundaydım.Hayat hep beni kandırmak için küçücük şeyler verdi bana ben mutluymuşum gibi hissedeyim diye. Aştım artık birazını en azından. Aşacağım da. Artık hiçbi zaman olmadığı kadar kendimi düşünmemin zamanı geldi. Artık mutluluğun zamanı geldi.

  Görüşürüz moruk kendinize iyi bakın...

26 Nisan 2013 Cuma

Anılar...

Merhaba mübarek.Nasılsın?
  Beni sorma amınakoyim ben gene triplerdeyim. Her ne kadar Şakirt ev abisi moduyla başlamış olsam da yazıya, yazı öyle devam etmeyecek.

  Zor günler vardır ya moruk? Hani çevren de ki tüm arkadaşların yok olur köşesine çekilir. Sende onlardan medet umarsın. öyle bi durumdayım.

  Hep özlerdim eskileri. Anılarım vardı benim. Belki çok caf caflı değiller di ama, onlara tekrar ulaşabilmek için herşeyimi verirdim. Çocukluğum vardı hiç hayatın umrumda olmadığı. Tek derdim daha çok oyun oynamaktı o zaman ki arkadaşlarımla. Ancak lise dönemiyle beraber gelen bazı düşünce akımlarım ve ütopyalarım beni sürükleye sürükleye bu kadar derdin olduğu bi duruma soktu. Hayat işte demek kolay geliyor bazen. Kolay geçtiği dönemler vardır ya ? hani  şu sevdiğin insanlarla birlikte vakit geçirdiğin. Ha işte onlar kolay geçirdiğimiz dönemlerden di. işte onları arıyorum bazen. samimiyetsiz dostluklar abilikler ablalıklar istemiyorum. samimi olsunlar istiyorum. arkamdan iş çevirmesinler istiyorum. anılarına benim kadar onlar da saygı duysunlar istiyorum... belki çok şey istiyorum ama hepsi kolay gelen içgüdülerden... sadece bunları istiyorum. olmayıversin benim aşk hayatımda birileri. sadece şimdiye kadar hakettiğim  mutluluğa ulaşmak istiyorum.

  Eskiye dönebilme konusu herkesin içinden geçmiştir. Ama ben bunu yapabiliyor olmak için herşeyimi verirdim bunun için. Çünkü o kadar doluyum ki; anılarımla.. O kadar saf anılarım o kadar unutulmaz anılarım var ki keşke diyorum işte o an da  ki kadar mutlu ve dertsiz olabilseydim. Keşke birşeylerden bu kadar medet ummamış olsaydım. Keşke bütün alıp götüren şarkılar hiç olmamış olsaydı ki onlar da kendimi aramasaydım. Keşke... Keşke hiç şunu yapmasaydım. pişman mıyım eskilerden? Tabiki de hayır ama özlüyor be insan o lisenin toz pembe yıllarını... Okul tuvaletinde sigara içen gencin dramını bile özletiyor hayat. Keşke bu amınakodumun acılarını yaşatacak kadar büyük işlerin içine girmeseydim. bok var dı sanki. şu anda belki de benim yüzümden insanların başına birşeyler geliyor. Bazen derim ki kendi kendime; ben de neden diğer insanlar gibi hiçbirşeyi takmamayı başaramıyorum. Gerçekten art niyet aramayın. ben olamadım hiç öyle. hep birşeyleri düşünüp çözmem gerektiğini ve bu konu da hep insanların medet beklediğini düşündüm. kendimi attım konuların ortasına. Bu arada yarın 27 nisan benim doğum günüm. 21 olacam inşallah. 17 yaşında başladım düşünmeye... Ve yaşım 21 hala düşünüyorum. Hala kendim için olmasa bile iyi olmalarını istediğim insanlar için düşünüyorum. Ve yemin ederim ki kendimi hiç bu kadar ele alma fırsatım olmadı. belki olsaydı şu anda bunları yazıyor olmazdım. mutlu olurdum.

  Samimiyeti tam bulursun ve öyle bir yerde yok olur ki sanki hiç yokmuş gibi davranır insanlar. Sanki hiç birlikte yaşanmış anınız yok. Ve o kadar şerefsiz olabilir ki insanoğlu... Üniversite yıllarım çok yıprattı moruk. İnsanların başka hiçbir yerde göremeyeceğimi düşündüğüm yüzlerini gördüm. Ve ben bunları gördükçe soğudum insanlardan. Bir takım egolarının peşimden koşturup duran insancıklar dan olmayın. Fikirlerinizi savunun. Geçmişinize önem veriyorsanız hiç zorlanmadan aşabileceksiniz bunları. Ders anlatma moduna girdiğim için özür dilerim.

 İşte böyle moruk hayat bizi 21 yıl sürükledi anlayacağın. Bizde çok mutluymuş gibi, yaşamaya devam edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz.

  İşte böyle kankam. Hayat bu nereye ne kadar verir nereden ne kadar alır karar veremezsin.'' bazen hızlı bazen yavaş yaşıyacaksın'' bi arkadaşımın tabiriyle. Bu arada kafanızı şişirdiğim için de özür dilerim. Tekrar görüşmemiz dileğiyle....